Topluma yönelik gerçekleştirdiği programlarla yol gösterici olan MÜSİAD Konya’da bu kez ‘bağımlılık’ konusu işlendi. Programa konuşmacı olarak katılan İstanbul BAYDER Genel Koordinatörü Regaib Bostan bağımlılıkla topyekûn mücadele edilmesi gerektiğini söyleyerek, “Bağımlılıkla mücadele, topyekûn bir milli mücadeleyi gerektiriyor. Sadece kolluk kuvvetlerimizin yapacağı bir iş değil. Herkes bu konuya sahip çıkmak zorunda” dedi.
MÜSİAD Konya Şubesi'nde bağımlılık konusu ele alındı. "'Üç Soruda Bağımlılık' Nasıl önlenir, nasıl fark edilir, nasıl mücadele edilir?" başlığıyla gerçekleştirilen programa, İstanbul BAYDER Genel Koordinatörü Regaib Bostan ve ‘Beynimdeki Düşman’ Kitabının Yazarı Yücel Kuran katıldı. Programda bağımlılıkla mücadele ederken topluma düşen görevler anlatılırken, eski madde bağımlısı Yücel Kuran, 18 yıl boyunca kullandığı uyuşturucudan tedavi olarak kurtulduğunu ve "Beynimdeki Düşman" adlı kitabı yazdığını ifade etti.
‘TOPLUMU İLGİLENDİREN FAALİYETLER YAPIYORUZ’
MÜSİAD olarak toplumu ilgilendiren programlar yaptıklarını dile getiren Konya Şube Başkanı Hilmi Kağnıcı, “İşadamları derneği olarak sadece ekonomi, iktisadi gelişmeler değil, toplumsal sorunlarla ilgili de hem üyelerimizi hem de toplumu ilgilendiren faaliyetler yapıyoruz. BAYDER, bağımlılıkla ilgili çok önemli bir mücadele içinde ve gençlerimizi tekrar topluma kazandırmak ve bağımlılıktan kurtarmak için çaba sarf ediyor. Bugün bizlere bu konuda detaylı bilgiler verecekler. Programımıza katılımlarından dolayı kendilerine teşekkür ediyoruz” dedi.
‘TOPLUMUN EN BÜYÜK PROBLEMİ BAĞIMLILIKTIR’
Herkesin bağımlılıkla mücadele etmesi gerektiğini vurgulayan İstanbul BAYDER Genel Koordinatörü Regaib Bostan, toplumun en büyük probleminin bağımlılık olduğunu vurguladı. Bostan, “Bağımlılıkla mücadele, topyekûn bir milli mücadeleyi gerektiriyor. Sadece polisimizin, jandarmamızın, kolluk kuvvetlerimizin yapacağı bir iş değil. Muhtarı, imamı, esnafı, öğretmeni, annesi, babası her kim varsa bu konuya sahip çıkmak zorunda. Çünkü bu milli bir mücadeleyi gerektiren bir durum. Bağımlılığı toplumun her ferdine bir etkisi var. Hırsızlık, gasp, cinayet vs. dolayısıyla toplumun en büyük problemi bağımlılıktır. 7/24 bütün gayretimiz bu alanda çalışmaktır. İnsan hayatı önemlidir. Herkesin evladı var. Cenab-ı Hak ayetinde bir insanı kurtaran bütün insanlığı kurtarmış gibidir diyor. O bağımlı çocuğun da bir anne babası var. O da bir evlat. Sorun uyuşturucu kullananlar değil, sorun uyuşturucu kullanmayan insanların ne yaptığı, çözüm olarak ne ortaya koyduğudur. Herkes her şeyi yapamaz ama bir şeyi yapabilir. O şeyi yapmanın gayretine düşmesi gerekir. Elinden geldiği kadar o gayreti yerine getirmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.
‘BAĞIMLILIK, SEBEP DEĞİL SONUÇTUR’
Regaib Bostan, “Bağımlılık sebep değildir, sonuçtur. Aile içi huzursuzluk, merak, kendini ispatlama vs. bu sebeplerin sonucunda bağımlı olunur. Bağımlılık sonuç olduysa onun da sebepleri vardır. Gizlilik hastalığı vardır. Ailesinden, arkadaşlarından saklar. Benim çocuğum yapmaz diyoruz. Ama bilemeyiz. Gizlilik hastalığı olduğundan kendi çocuğuna bunu yakıştıramıyor. Bağımlılığı konuşmazsak toplum nasıl bilinçlenecek? Topluma biz bireysel ulaşamıyoruz. Artık sosyal medyadan duyurmaya çalışıyoruz. Bağımlılığın temel eğitimlerini anlatıyoruz. Toplumdaki hiçbir bağımlıyı görmezden gelemeyiz çünkü bulaşıcı hastalıktır. Hiçbir şeyi sümen altı edemeyiz” dedi.
18 YILLIK ESARETTEN KURTULDU
18 yıl boyunca madde bağımlısı olduğunu, iki yıl önce Bağımsız Yaşam Derneği (BAYDER) ile yolunun kesişmesiyle bundan kurtularak yeniden hayata tutunduğunu dile getiren Yücel Kuran, gençlere rehber olsun diye de ‘Beynimdeki Düşman’ kitabını yazdığını ifade etti. Yazar Yücel Kuran, ilk olarak 18 yaşında arkadaşının teklifiyle esrar kullanmaya başladığını söyledi. Kuran, önceleri bağımlılık yapmadığını, buna güvenerek kullanmaya devam ettiğini söyledi. Yavaş yavaş madde bağımlısı olan Kuran bu sırada askere gittiğini, daha sonra ise evlenip bir kız çocuğu sahibi olduğunu belirtti. Turizm sektöründe çalışan Kuran, iş hayatında başarılı olduğunu, ancak bir yandan da madde kullanmaya devam ettiğini kaydetti. Kuran, "Esrarla başladım, ecstasy ile devam ettim, sonra kokaine geçtim. Böylelikle tam 17 yıl geçti. 17 yıl her gün torbacıya giderken 'Bugün son, bugün bırakacağım' dedim. Ama bırakmak bir türlü nasip olmadı." dedi.
BAYDER, HAYATA DÖNÜM NOKTASI OLDU
Hayata dönüm noktasının BAYDER kartını avucunda bulması olduğunu anlatan Kuran, şunları söyledi: "Önceden turizm şirketinde çalışırken eski eşimin erkek kardeşi benim yanımda çalışıyordu. Sokaklarda yaşadığım dönemde bir gün hastane acil girişinin önünde insanlara 'Bana bir sigara verir misiniz?' diyordum. Birisine daha sordum, o kişi bana 'abi, abi' diye seslendi. Kafamı bir kaldırdım, kızımın dayısı idi. Madde kullandığım her sene boyunca ölmek istemiştim ama en çok o an ölmek istedim. Üç gün metrobüs istasyonunda yaşadım. Artık ölmek üzereydim herhalde. Uyandığımda elimde BAYDER'in kartını buldum, biri elime sıkıştırmış. Sonra bu derneğe geldim. 'Ben umudumu yitirdim' dediğimde, bana 'Allah'tan umut kesmek haramdır' dediler. O günden sonra burada yatılı kalmaya başladım. Benim dönüş noktam 'Allah'tan umudu kesmek haramdır' sözü oldu. 'Ben yaşayabilirim, bırakabilirim' dedim." Daha sonra detoks ile arındığını ve tedavi olduğunu aktaran Kuran, kendisinin de insanları kurtarmak istediğini ve bu sebeple iki yıldır BAYDER'de kalarak bağımlılık danışmanlığı yaptığını ifade etti.
‘KİTABI, BİR YOL GÖSTERİCİ OLARAK GÖRÜYORUM’
Hayatının artık değiştiğini, her gün yüzlerce sayfa kitap okuduğunu söyleyen Kuran, "İlk olarak tiyatro oyunu yazdım ve bağımlı arkadaşlarımla oynadık, sonra üç tane daha oyun yazdım. Sonra kitap yazmaya karar verdim ama tek başıma yazmam imkânsız, ekipçe başardık. Ben 45 günde 437 sayfa kitap yazdım ve basmaya karar verdik." dedi. Kuran, "Bu kitapla bir bağımlının bağımlılıktan kurtulacağına inanıyorum veya bir ailenin çocuğunun uyuşturucuya bulaşmasın diye koruyucu önlemler alacağına inanıyorum. Kitabı, bir yol gösterici, harita olarak görüyorum ya da hiç bulaşmamış insanlar bunu okuyunca 'Hayır ben buna asla yaklaşmamalıyım' diyeceğine inanıyorum." değerlendirmesini yaptı. Daha sonra bağımlı gençler bundan nasıl kurtulduklarıyla ilgili BAYDER’de yaşadıkları durumları, BAYDER’in kendilerine kattıklarını anlattı. Bağımlı çocukların aileleri de BAYDER’e ve yöneticilerine teşekkür ettiler. Günün anısına Konya Şube Başkanı Hilmi Kağnıcı, misafirlerine hediye takdim etti.